"Man on the run" ekabinde..

kırılıp düştüğümüz pencerelerden, ayak izlerimizde yaşayan karıncalar gibi güzeliz. anladığımız malum olup, üsteleriz bir de saçmalıklarımızı. aklımız döner. ve bizim bahtiyarın güzel bir "Nah deyişi" vardır bu duruma. bu durumun insanlarına.

elleri kabak olmuş ağzı çekirdek, bir adam. bakan görüyor ki dumanı tütmüyor saçlarının arasından. son ses "Ordinary moment" dinliyor. bir cümleyi anlamak için iki defa düşünen bir gerginlik pıhtısı bu adam. deliriyor çekirdekler, kabaklar.

"All I Want" dinliyor şimdi elleri havada. bir şeyler yapacak ama ne.. içinde patlamaya yakın birikmiş hüzün dolu geceler var. ama biliyor ne yapması gerektiğini. su içecek. kabaklar çöpe gidip, çekirdekleri kafasına geçirecek. ve bu kaçan adamın haline bizim bahtiyarın güzel bir "siktirioluşumundan" bahseden bir deyiş vardır. duysanız kaçarsınız eminim siz de.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gavatlar ve Gargat Ağacı

Gece Sineması (The Night Cinema)

Dönümler Dolusu