Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne iç

Ne içinle bir çare Ne peynir ile fare Hiç bir keder dert değil Elalem ne derse eğil. Bunca kış olmuş soğuk Sen koşmuş bir çocuk Sessiz sığıntı bu kovuk Al bunu, kucak dolusu yumruk...

Ayasofya Bırakılmaz

Ayasofya'yı bırakamadım kusura bakmayın, Sultan Ahmet sağolsun (Şehitler ölmez.)

Modernleşme ve Demokrosi

Ne kadar Türkiye içerikli bir başlık. Umutsuz ev kadınları Ve güçsüz iş adamları Kırık dökük şehri sokak çocukları ile Geçmeyen zaman çoktan geçmiş. Uçurulan kelle sahiplerine sor Bir eylemci kadar değildi Bir benlik kavgası değil İlahi yani kutsal manevi işiydi Şimdi Moden Tabelalı devlet Türkiyesi Sorsan şehit verdik şehit gittik.

Bir Ramazan

Resim
Geleceğinden endişeliydik, Gideceğinden ümitsiz bir bilinç şuuruyla korku. Tutmayan nefsi kırbaçladın mı bilmem Ama bir kaçımız bir şeyleri tuttuk, Kimimiz gerek ağaç dalından Gerek eli elli sigara Zaten uzanabildiğimiz başka bir şey yok. Ya asmaya, ya kazmaya. Neyse işte ramazan Biz şaban mıyız neyiz ki, Sevdiğimiz ama yanılgılardan ötürü aile içi ayrı oturum Gidilmeyen bir sevde ile Çekilmeyen o tutulmuş kafalı hayat; Gerçekten zor oldu. Ne tuhaf ve duygu yitirici... Rızayı kazanmak zor olacağından olacak ki, Zorluklar ve zorluk Sabırla sabır yatağına uzanmak gerekiyor Su veya tok olma duyusu değil Almayan şuur, Doymayan bilinç ve Sevilmeyecek ne varsa o ihtiras Belki öyle ramazan Şimdi tutulduğuma bakma ama Tutturamadıysak iş kötü. Zaten neye atsak bir adım, Bakıyorum ki son yanım... Eller tavana doğrulsa da, İzdiham ne diye bilmiyorum. fsmş

Oruç vakti güzel olan

Oruç tut sıhat bul diyorlar. Doğrudur. Bir de özgürlük diye salın dur ediliyor ya, Bilmeden rahatça umursamadan bol dakikalarla

Aylardan bir 5

Sevdiğimizle birlikte bir vakit geçti, baktım ki böyle tutulacak gibi değil. Bir zaman geçti, iki zaman geçti bir zamanlar öyle geçti... Düşündüm ki bu sevgi bu bahar veya artık ne yolculuk dersen göz sehri, İş zamana düşüyor, zaman bizim elden oldukça rahat kayıp gidebiliyor. Mübarek gecelere uzanıp, dualanmak ve halis olan şu kalbi sahibine bağlamak. Eftal olanı bilelim, edelim. Tefalle bir iş yürümez, anca biz kulaklarımız için direniriz.

Nikâh töreni

5in 5inde dayımın kıymış olduğu nikâhımız. Fsms - Nikah Töreni

Evlilik evcilik midir?

Evlilik mi Evcilik mi? Evlenmenin maksadı ne şekildeyse (niyetteyse), onu alırsın ve beraberinde imtihanını da olacaksın. Bu gayeler değişir, sürekli nefes almaya alışmaktan olsa gerek ki, dünya güzelliği ve bol keyif öncelik olmuştur. Çünkü her insan kendini en güzele laik görmüştür kulluğunu bilmeden. Adap ve saygı meselesine girildiğinde işler yine değişir. O da yine bu sebeptendir. Özgüveni benliğine işleten tüm ailemiz ve teslim edildiğimiz hocalarımız bize "pek iyi" vermiştir bu hususla. Pekiyi'i yedik ve Pekiyi olduk. Öyle suistimale uğramış bilinçlerimiz var ki, ne kadar kalp krizi geçirsek az olacak bu bilinç yetmezliğimizle. Sadete gelecek olursak, insan bir muamma olmuştur. Bu durumda doğru düzen bozulmuştur. Lakin evlilikteki gaye ve tedbir yalnızca ebedi ve edebi olarak inancımıza hasıl şu hakikatcelerle olmalı, (şuurla geçinilebilmeli -dikkat edilmelidir.) Evliliğe Teşvik: "İçinizdeki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih

Ayasofya Açılacak!

Türk neslini katletmek için elinden gelenip yapan haydut insanların izini halen daha sürmeyin. Doğru bildiğimiz yoldan şaştıkça onlara benzedik, onlardan beter nesil edindik. Ecdad dediğinin artık bir mânası bile kalmamışsa, bir his bile duyulmuyorsa, utanacağız. O gün de yakındır. Dedelerin mezar taşına yaslanıp dua etmekten gafil kalınan bir gençlikle neye hitap edilecek zannediliyor. Nereye varılacağı düşünülüyor? Orada bir vasiyet, Allah yolunda edilen cihad ile alınmış toprakların, Emanetciliğini dahi üstlenemediysek, bir para, bir mevki kaybı yaşama korkusuyla haysiyetimizden taviz vermişsek, Şunu bileceğiz ki; o gün yakındır. Ya o gün yakındır, ya da hepimiz bu aziz istanbulda yanıp gideceğiz. İyi bilelim ki, sömürünün ardı arkası kesilmez, kesilmeyecek. Bu ilerici dediğin batı ordusu bâtıl kalmaktan batırılmış bir millet. Top tüfek değil artık, boynumuz kangren olmuş, öylece bağlamışlar bizleri. Sessiz sedasız kalan bir milletin bir Türk'ün ne olduğu meçhulleşmiş. Dini verd

İnsan'ı Zaman

İnsan'ı zaman Karışık meyve tabağı Sevdiğimiz işe yarar duygular Belediye çukurları ve istenmeyen tüğler. Güzel sözleriniz gerçekten güzel. İnsanı iğne ipliğiyle kurtaran, tonca yüklü sancıları hakikaten iyi kaldırıyorsunuz. Bu bir geçiş dönemi. An yüzünden olan hadiseler döner, aslında olan bitenden sizin de haberiniz yok. Sadece iyi olmak için yapılan iyi şeyler, sadece kötü olmamak için kötü olunan durumlar karşısında hiç de farklı durmuyor. Beyaz ve siyah adam gibi aynı dünyada yaşıyor ve varlar. Kötü hissedilecek bir durum yok, sadece algılarımız öyle dizayn edilmiş ki. Japonyada yapılan bir robot bile daha duygusal olabilir bir bakıma. Daha sevecen olabilir ve işte günün haberi o olabilir. Bir insan olmak diye bir başlık attığın zaman manşete, yere atılan izmariti alıp çöpe atmak deniyor. Bir insan olarak veya, insan olmayı düşünerek; izmariti yere atan o adamı kınamak gerekir gibi bir haber görmek isterdik. Çünkü tüm toplum sayglı ve saygısızı dışlamakta olur. Batıya

Akıl mı? Kader mi?

Akıl mı? Kader mi? İşin özü, bir damla su gibidir. Sudan oluşma halimiz gibi, bilmeden ve anlamadan belli bir vakte gelene kadar hazırlanmış olduk hayata. O vakte gelip insanları sayabildiğin gün başlıyor minik akıl. Büyük bir hayat varmış gibi önünde; günleri ziyan ve umarsızca yaşayıp damdan aşağıya atıp ve devam edilir. Kader nefesin ve anın temelidir. Ve kapsar. Aklıyla bin yaşayanın sonu yine kaderdendir. Sonu olmuş, ölmüştür. "İslam dini 'nde kader olarak isimlendirilen, geçmiş ve gelecek tüm olaylar ve varlıklar Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'da yazılı bulunmaktadır. İbn-i Kemal 'e göre, Levh-i mahfuz, korunmuş levha demektir. Olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu kitap anlamındadır. Melekler , Levh-i Mahfûz'u görürler. "Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta olmasın." (Neml Suresi, 75) [1] Ayette geçen apaçık kitap Levh-i Mahfuz olarak yorumlanır. Olmuş ve olacak şeyler Allah'ın bilgisine

Su Okyanus

Bir damla, Sevginin yaşı... Okyanus deyince gökler büyür. Gökle büyüyen kalp vardır ki, tertemiz, işlenmemiş bir dünya. Şimdi dünya geçici zimmetli nefes Zikri harabe iklimi hürafe Sanma öylece varılır öyle ferah Anca gidersin telaşa son süratle. Su Okyanus... Beyaz bir maden, Kitapların yanlış derlendiği, toplumlar bizden olmayan, yemeklerin tadı bulunmayan, öylesi çok, öyle bunalım nefes zamanları. Bu yükle varılan son damla suyu, temizlemiyor insanı... Girdiğin su okyanus, yetmeyecek insana.

Bi-baht hayat

*Cam niye açık? Dışarıya bakıyordum... *Cam kapalıyken bak. Havaya bakıyordum. *İçeriden bak... Havayı kokluyordum. *İçeriyi kokla. ... Camı kapayıp dışarıyı mühürledik.